Eğlenceli içerik üreticisi Sebile Ölmez’ in, kendine ve hayata dair hikâyelerini bizlerle paylaştığı keyifli röportajımız sizlerle! Keyifli okumalar!
1) Sosyal medyada ileri gelen sektörlerden biri olan influencer sektöründe yıllardır isminiz başlarda geliyor. Bu başarınızdan asla ödün vermeyen bir isimsiniz. Bunu neye borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Aslında Youtube’un ilk içerik üreticilerinden olmakla aynı neden olduğunu düşünüyorum. Herkesin adım atmaya çekindiği, yadırganmaktan korktuğu şeyleri yapmak için cesurum ve araştırmayı öğrenmeyi çok seviyorum. Bu nedenle sürekli olarak yeni ve güncel bilgiler ediniyor ve bunu da takipçilerimle paylaşıyorum. Her zaman altı dolu bilgiler ediniyorum ve yeni çıkan her trende adapte olabildiğimi düşünüyorum. Aynı zamanda takipçimle arama mesafe koymuyorum. Onlar benim görüşemediğim arkadaşlarım, akrabalarım gibi. Her birine her zaman en gerçek yönümü gösteriyorum. Bu da aramızda sağlam bir bağ kuruyor bence.
2) İlk olarak ne zaman isminizin geniş kitlelere ulaştığını fark ettiniz? O anki hislerinizi ifade edebilir misiniz?
Ablamla Paris uçağında bir takipçim yan koltuktan “Çorap’la donut topuz videonuzu izledim ve şu anki topuzumu sayenizde yaptım” diyerek beniçok şaşırttı. Aynı seyahatte grubumuzdan iki arkadaş yanıma gelerek beni çok sevdiklerini ve benim sayemde eyeliner sürmeyi öğrendiklerini söylediler. Benim için çok garip bir duyguydu çünkü 10 bin abonem vardı. Buna rağmen herhangi bir markayla bir işbirliğim vs yoktu. Ancak bir seyahat esnasında 3 kişinin beni tanıması beni çok şaşırtmış ve kendimi garip hissettirmişti. Bilirsiniz, sonuçta ünlü değilim vs değilim ama birileri beni tanıyor, ama ben onları tanımıyorum. Minnet duyguları ve samimiyetleri sayesinde bütün tatil ağzım kulaklarımda gezmiştim.
3) Alanında başarılı olan her birey gibi sizin de hayatınızda düşüp kalktığınız noktalar olmuştur diye tahmin ediyoruz. Bu noktada en büyük motivasyon kaynağınız ne oldu?
Sosyal medyada çok iniş çıkış yaşadığımı söyleyemem ama öncesinde çok yaşadım elbette. Bir kadın olarak iş hayatında ayakta kalmak gerçekten çok zorlu. Duygularımı çok yoğun yaşar ve çok çabuk çökerim. Hemen paniğe kapılırım, eve kapatırım kendimi. Ama şunu gördüm ki ne kadar hareket ederseniz o kadar kazanıyorsunuz. Örneğin hiç gitmek istemediğiniz bir davete gittiğinizde aklınıza gelmeyen bir iş bağlantısı yapabilirsiniz ama evde oturarak bunu yakalama ihtimaliniz yok. Her zaman hareket gerekiyor.
4) Sosyal medya içerik bakımından gerçekten bir derya deniz. Bu kadar büyük bir platformda neden kozmetiği tercih ettiniz? Biraz bahsedebilir misiniz?
Aslında yeni influncerlar için belki uygun bir soru ama benim için değil. Ben bakım, makyaj vb konular haricinde de her şeyi öğrenmeyi seven ve kendi kendimi eğiterek yapabileceğime inanan biriyim. Böyle bir sektör yoktu elbette ben bu işe girerken. Marka işbirliği reklam geliri falan yoktu. Ben başladığımda her şey hobiydi. Sonradan işe dönüştü. Sevdiğim şeyleri paylaştım, o da benim işim oldu aslında.
5) Kendi markanız olan So Fly Cosmetics’in vizyon ve misyonundan bahsedebilir misiniz?
Ben makyaja ve güzellik ürünlerine olan merakım yüzünden yıllarca yurtdışında olan ürünlerin burada olmamasından muzdariptim. Sürekli şikayet ediyordum “neden bunlar buraya gelmiyor” diye. Siz bilmezsiniz, mavi, yeşil rengarenk ojeler vardı kuzenim Almanya’dan getirirdi. Bize 10 yıl sonra falan geldi bunlar. Ben de işim bu olduktan sonra dedimki; kimse yapmıyor, rengarenk makyaj paletleri, pigmentli rujlar, renk renk dudak kalemleri, hepsinin muadilleri var, bizde niye yok. Elbette var ama ben kendim genelde yüksek kaliteli markalar alıyorum. Pigmentleri iyi, kalıcılıkları harika. Aynı kaliteye yakın ürünleri yurtdışında bulabiliyorum ama bizde neden yok? Özellikle profesyonel makyaj fırçasında tek marka vardı ve fiyatları çok pahalıydı. Dedim ki yeni çıkan her ürünü deniyorum, içeriklerini biliyorum ben bunların aynısını yaparım. So Fly böyle kuruldu. So Fly Türkiye’de her ne kadar fiyat olarak benzer markaların muadili olarak sanılsa da tamamen yüksek kalite ürünlerin içeriklerinin zenginleştirilmiş halidir. Amacım tüketici uygun fiyata en iyisinin benzerlerine ulaşabilsin. Misyonumuz da Türkiye’den global bir kozmetik markasının çıkması. Daha çok Ortadoğu pazarını hedef alıyor üreticilerimiz. Ben Avrupa ve Amerika’da arzulanan bir marka olabileceğimize inanıyorum.
6) Başarılı işlere imza atan So Fly Cosmetics’in isminin nereden geldiğini anlatabilir misiniz?
So Fly çok cool, çok havalı anlamına geliyor. So Fly kadını, özgür, kendini iyi tanıyan, kimseye boyun eğmeyen, araştıran, kendi seçimlerini yapan kadındır. Bu nedenle çok havalıdır. Elbette adımın ön harfleri ile başlayan motto arayışına girdiğimde aklıma ilk gelen So Fly oldu. Japon Turnası da bizim onlara olan sadakat ve dostluğumuzu simgeliyor.
7) Özgün bir isminiz var: Sebi Bebi. Bu ismin bir geliş hikayesi var mı?
Youtube kanalını ilk kurduğumda ilk mail hesabı alır gibi adımı yazdım, kullanılıyor dedi, ben de birkaç denemeden sonra sıkıldım ve annem ve ablam yeğenlerimin yanında bana (o zaman bebeklerdi) sebi bazen de bebi diye seslendiklei için sebi bebi yazdım ve youtube kabul etti ☺
Aslında baya uydurma ☺
8) Paylaşımlarınızda kızınızla olan ilişki adeta içimizi ısıtıyor. Kızınız dünyaya geldikten sonra hayatınızda neler değişti?
Çok başka bir duygu anne olmak. Elbette çok da zor. Ofise gitmeyen ve evde çalışan biri olarak YouTube’u bırakmak zorunda kaldım. Zamanımı kızıma göre ayarlamam gerekti. Çok denedim ama kızım büyüdükçe daha da zorlaşmaya başladı. Okula verene kadar da içeriklerimin sayısı oldukça azaldı. Çok yoğun olarak video çeken biri olarak video çekmeyi bırakıp daha çok Instagram’a dönmem gerekti. Ancak şimdi okula başladığı için işime daha fazla odaklanabiliyorum.
9)Yaptığınız işi hem severek hem de başarılı bir şekilde yaptığınızı görüyoruz. Bu doğrultuda gençlere verebileceğiniz en büyük tavsiye nedir?
Öncelikle başkasında gördüğünüz için değil, sizin ilgi alanınız olduğuna ve bu konuda yeteneğiniz olduğuna inandığınız şeyi yapın. Mutlaka YouTube’dan nasıl yapılır videoları izleyin. Nasıl iyi bir açı yakalanır, iyi bir ses nasıl yakalanır, montajla video nasıl daha çekici hale getirilir bunları mutlaka sürekli güncel tutmaları gerekli. Şu an sosyal medyada olanın aynısını çekmek diye bir trend var. Yapılanı yapıp onun rüzgarından faydalanmak. Bunun yerine sürekli online dergi, haber araştırın ve bunları nasıl içeriğe dönüştüreceğinizi bulun. Orijinal içerikler her zaman daha çok takdir alır.
10) Günümüzde önemli bir yeri olan hayvanları koruma ve sürdürülebilirlik adına çalışmalarınız var mı? Bizimle paylaşabilir misiniz?
So Fly olarak ürünlerim tamamen Vegandır. Hayvanlar üzerinde test yapmıyor, tüm ekosistemin korunmasına önem veriyoruz. Verimli kaynak kullanımını, geri dönüşümü ve atık yönetimini doğaya saygılı bir üretici yaklaşımıyla iş kültürümüze entegre ediyoruz.
11) Geleceğe yönelik kozmetik sektöründe veya başka bir alanda gerçekleştirmek istediğiniz planlarınız var mı? Varsa hangi konuda?
So FLy cilt bakımında zengin, faydalı ve temiz içerikleriyle kendini ispatladı. Renkli kozmetikte yenilikçi projelerim var ve büyük bir araştırma geçmişim var. Dünyadaki çok ünlü birçok markanın üreticileri elimde. Bunları gerçekleştirmek benim en büyük ikincil hedefim.
12) Bu işi yapmış olmasaydınız ilerlemek istediğiniz meslek, alan ne olurdu?
Açıkçası üretmeyi çok seviyorum ve Modelistlik alanında bir eğitim bile aldım. Hatta yine bir ilk olarak Türkiye’de ilk köpek kıyafetlerini ben ürettim. Kesinlikle moda alanında çalışır ve kendi markamı çıkarmak için çabalardım.
13) Kendinizde bulduğunuz en iyi ve en kötü özelliğiniz nedir?
El yeteneğimi, merhametimi, doğallığımı seviyorum. En kötü özelliğim fazla verici olmam. Bu da alıcıları çekiyor elbette. Çok hızlı karar veriyorum ve istediğim şeyin hemen olmasını istiyorum. Bu da dizginlemem gereken diğer kötü özelliğim.
İlginizi çekebilir: Kadın Yönetmenlerin Elinden Çıkmış Filmler
Yorumlar