Röportaj

Dinleyicilerin Gönlünde Huzur Yaratan Nilipek. Röportajı


Nilipek., tam adıyla Nil İpek Hülagü ile müziğinin derinliklerine, projelerine ve hayatına dair keyifli bir röportaj gerçekleşirdik. İyi okumalar!

Öncelikle bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Nilipek. kimdir?

Nilipek., şarkı söylemeyi ve yazmayı seven, bir şeyleri tanımaya ve tanımlamaya çalışırken bu yoldan giden bir insandır. Onun dışında da eğlenerek yaptığı bazı şeyler vardır: Kalemler ve kağıtlarla oynamaktan, büyük sofralardan, uzun muhabbetlerden, loş ışıktan, yeşil bitkilerden hoşlanır.

Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun oldunuz fakat sanat dünyasında ilerlediniz ve bugün herkes sizi şarkılarınızla tanıyor. Okuduğunuz bölümden çok farklı bir işe girişmek oldukça cesaret gerektiriyor olmalı. Okuyucularımıza bu konuda ne söylemek istersiniz?

Okuduğum mesleği devam ettirmek ya da en azından olası işlerimde kullanmak istedim aslında, ama insan içten içe başka bir şey isterken bulunduğu yere pek odaklanamıyor. Üniversite boyunca farklı gruplarla farklı rollerde sahneye çıktım, bu mezun olduktan sonra da devam etti. İzmir’de psikolojik danışman olarak çalışırken konser olduğunda İstanbul’a gidip gelebilmek için yarı zamanlı çalıştım, Hollanda’da hâlâ beraber çaldığımız Can Aydınoğlu ve iki arkadaşıyla bir grup kurduk, Türkiye’ye döndüğümde bir yandan üniversitede çalışırken bir yandan kendi şarkılarımla uğraştım… Cesareti toplamam uzun sürdü. Hem bulunduğum yere hem de müzisyenliğe haksızlık ettiğimi hissetmeye başlayınca artık işi bırakmam gerektiğini anladım. Bir süre çok zor oldu. Maddi ve manevi tökezlediğim zamanlar oldu ama çok sevince küsme lüksünü kendimde göremedim. Bir yandan da bu kadar uzun zamandır müzikle oynuyor olmasam sanırım cesaret edemezdim.

Nilipek

Her şarkının belli bir ortaya çıkış süreci ve aşamaları var. Tüm bu süreçte; şarkı yaratmaktan stüdyoya gitmeye, çekimlerden sahne almaya en sevdiğiniz aşama hangisidir?

Sürecin her parçasının ayrı bir keyfi var diyebilirim. Yalnız başıma demo yapmayı da seviyorum, stüdyoda hep beraber vakit geçirmeyi de konserleri de çekimleri de… En sevdiğimi seçmem çok zor, ama konser ve çekimlerde bir şeylerin yolunda gitmeme riski daha fazla oluyor, zira işin içine çok fazla parametre giriyor. 

Şarkı sözlerinin, ritminin insanlar üzerinde nasıl bir etki yarattığını düşünüyorsunuz? Şarkı aracılığı ile insanların hayatlarına dokunabilmek nasıl bir duygu?

Dokunabiliyorsam ne kadar güzel, tabii ki müthiş bir duygu. Müziğin insanların duygularını dönüştürebildiğini düşünüyorum ve bu çok büyük bir güç. Sözlere gelince, normalde kabullenmenin zor olduğu, ya da anlamlandıramadığımız şeyleri bir şarkıda geçen cümleyle “ah!” deyip anlayabiliyoruz. Kuramadığımız cümleleri şarkılar kuruyor gibi geliyor bana, sanki böyle bir misyonları varmış gibi, gerektiğinde sarılan ama bazen de sert konuşan iyi bir dost gibi. 

Müzik hayatınıza hiç girmemiş olsaydı Nilipek. şu an hangi iş ile ilgileniyor olurdu?

Muhtemelen psikolojik danışmanlık yapıyor ya da mesleğimi kullanabildiğim başka bir işle ilgileniyor olurdum. Çocuk medyası üzerine çalışmak çok istemiştim. Çocuk kitaplarıyla, televizyondaki çocuk programlarıyla ilgilenmek Türkiye’ye döndüğümde ilk hedefimdi, ama bir şekilde olmadı.

Nilipek

Müziğin gücünü ilk keşfettiğinizde ne hissetmiştiniz? İnsanlar arasında şarkı söylerken çekindiğiniz oluyor muydu?

Müziğin gücünü ilk başta tabii ki dinleyici olarak hissediyor insan. Belirli melodilerle bağdaştırdığım çok fazla anım var, evde hep müzik dinlenirdi ve o parçaların beni her seferinde aynı duygulara getirmesi hep çok etkileyici gelmiştir. Diğer meseleye gelince; insanlar arasında şarkı söylerken hiç çekinmedim, çünkü çok eğleniyordum. 4 yaşında aile buluşmalarında şarkı söylerken videolarım var. Sahneyle ilgili de bir derdim yok, hiç olmadı. Ama arkadaşlarım arasında ya da sosyal ortamlarda şarkı söylemekten çekiniyorum; beni dinlemeye gelmemiş insanlara zorla kendimi dinletiyormuşum, ortamı domine ediyormuşum gibi hissediyorum.

Kendinizle, kusurlarınızla barışık olmayı mı tercih edersiniz yoksa kusurlarınızı kapatmaya mı çalışırsınız?

Kendimle eskiden daha çok kavga ediyordum, şimdi en fazla kendime sessizce trip atıyorum. Çünkü ölene kadar kendimleyim, bir şekilde iyi anlaşmak ikimizin de faydasına olur. Kusurlarla da barıştım artık, ama bu bazen onları saklamadığım ya da daha iyiye gitmeye çalışmadığım anlamına gelmiyor. Bir de tabii kusur nedir, neyi kusur olarak görüyoruz, bunlar biraz tartışmalı olabilecek şeyler; kusur zannettiğimiz bazı durumlar bizzat o kişinin yaptığı işi özel kılan şeyler olabilir.

Bestelediğiniz, hikâyenizi kağıda döktüğünüz şarkıları söylerken ne hissediyorsunuz?

Nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Stüdyoda şarkıyı söylerken gerçekten bir şeyler hissedeceğiniz ortamı yaratabilmek çok zor, ama o ortamı yaratabildiğiniz zaman içinizdeki yeryüzü değişiyor, hava durumu değişiyor, kendinizi suyun içinde bulabiliyorsunuz. Bunu hem iyi hem kötü anlamda söylüyorum, çok rahatlatıcı ya da çok tedirgin edici olabiliyor. Konserlerde ise ne hissettiğim seyirciyle çok alakalı, genelde onların şarkıya ekledikleri hikâyeleriyle paralel gidiyor.

Nilipek

Moraliniz bozulduğunda veya bazen durup nefes almak istediğinizde neler yaparsınız?

Moralim bozulduğunda hiçbir şey yapmaya gücüm olmuyor bazen. Eğer gücümü toplayabilirsem uzun bir yürüyüş ya da mutfakta zaman geçirmek genelde iyi geliyor. Bir de dinlediğim müziği değiştiriyorum hemen. 

Hayatta yaptığınız ya da yapmadığınız için pişman olduğunuz bir şey var mı?

Yok pek. Hangi durumda nasıl davrandığımı, sınırlarımı, o sınırları ne kadar zorlayabileceğimi az çok biliyorum ve geri dönüp tekrar aynı yerden geçsem o koşullarda yine aynı davranırım gibi geliyor. Kariyerime dair “keşke daha dikkatli olsaydım” diyebileceğim sadece tek bir olay var, o da bende kalsın.

2021 için planlarınız nelerdir? Bu yıl, Nilipek.’i farklı projelerde görebilecek miyiz?

Mektuplar‘ı hiç canlı çalamadık, öncelikle bol bol albümü çalmak istiyorum sahnede. Belki birkaç klip olabilir, ama onun dışındaki projeler genelde sürpriz oluyor. Ben de 2021’in bana ne getireceğini merak ediyorum.

İlginizi Çekebilir: Sevilen Oyuncu Selen Seyven Röportajı

Röportaj
Selena Dizisinin Kıvılcım’ı Hazal Şenel Röportajı
Röportaj
Akrep Dizisinin Şahin’i Taha Baran Özbek Röportajı
Röportaj
Ekranların Sevilen Yüzü Asiye Dinçsoy Röportajı
Henüz bir yorum yok.