Genel

Geç Kalmışlık Hissi: Her Şey İçin Çok Mu Geç?


Yeni bir şeylere başlamak veya birilerinin olduğu konuma yetişebilmek için hiç geç kalmış hissettiniz mi? Cevabınız evet ise korkmayın çünkü yalnız değilsiniz! Bu her yaş grubundan insanın muzdarip olduğu bir iç sıkıntısı maalesef. Bugün biraz bu konunun üzerine gideceğiz.

Geç kalmışlık hissinin en temel nedenlerinden biri kafamızda oluşturduğumuz toplumsal şartlanmalar… Evet, çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da en büyük engelimiz toplumsal olarak beynimizin içine işlemiş psikolojik engeller ve birbirimizin üzerine yapıştırmaktan hiç çekinmediğimiz etiketler. Otuz yaşını geçmiş ve evlenmemiş insanlara evde kalmış deriz veya yetmiş yaşından sonra makyaj yapmaya başlamış bir kadına “ay bu da herhalde kendini genç zannediyor” deriz. Örnekler uzadıkça uzar, insanlar konuştukça konuşur. Hâlbuki önemli olan hiçbir zaman yaş değildir, esas olan şey insanın içindeki tutkular ve isteklerdir. Sokrates flüt çalmayı idama mahkûm edildikten sonra öğrenmiştir mesela. Tabii ona da sormuşlar hemen. “Neden, ne gerek vardı?” diye. O da cevaben şimdi, flüt çalmayı bilen bir insan olarak öleceğini söylemiştir. Yani, zaman seçimleriniz başka insanlara mantıklı gelmeyebilir fakat önemli olan sizin nasıl bir insan olarak varoluşunuzu tamamlamak istediğinizdir.

geç

İlk geç kalmışlık hissimi on altı yaşında yaşamıştım. Şimdi düşününce öyle komik geliyor ki anlatamam. Bir çocuk görmüştüm sosyal medyada gezerken, arkasında koca bir orkestra vardı ve küçük kız çocuğu o kadar profesyonel bir şekilde opera söylüyordu ki! Sonra kendi özgeçmişime şöyle bir göz attım ki kısa sürdü zaten anlayacağınız üzere. Dehşete düştüm, zamanımı ne kadar boşa geçirdiğimi ve hayallerimi ne kadar ertelediğimi fark ettim. Geç kalmışlık hissinin diğer sebepleri de işte bu kıyaslamalar ve ertelemeler…

Hani bazen orada, burada, işinde çok başarılı bir insanın söyleşisini görürüz. Bir bakarız ki bu kişi daha yirmili yaşlarında. Sonrasında bizim de yirmili yaşlarda olduğumuz aklımıza gelir ve küçük bir “hayatım nereye sürükleniyor” paniği yaşarız, aynı geç kalmışlık burada da etrafımızı sarar. Bu noktada yine bize ayrılan zaman çizelgesini unutuveririz. Oysa bir insan yirmilerinde kendi şirketinin CEO’su da olabilir, herkesin emekli olduğu yaşta yeni bir start-up ile kendi zirvesini de yaşayabilir. Aradan geçen zaman ise sadece her iki tarafa farklı deneyimler olarak nüfuz eder. O işler benden geçti düşüncesi ise en kötü bahanedir. Bu düşünceyle beraber ertelenmiş işlerinizi yalnızca daha da ertelersiniz daha da geç kalırsınız, o işler ise sizden hiç geçmez. Hep aklınızın bir köşesinde keşkelerinize komşu olan acabalar kategorisinde bekler durur.

geç

Özet geçecek olursak, belki yarın öleceğiz belki doksan yıl yaşayacağız. Bu yüzden aksiyon almak için elinizde yalnızca şimdiki zaman var. Bu zaman ise ne erken ne de geç bizim için. Düşlediğimiz etkinlikleri belirli bir yaş skalasına sokmak kendinize ömür biçmekten farksız ve mantıksız. Yolun yarısını otuz beş belleyip kırk altısında dünyadan ayrılan Cahit Sıtkı Tarancı bugün aramızda olsaydı bana kesinlikle katılırdı diye düşünüyorum. Yargılanmaktan korkmayın ve kendi zamanınızı kabullenin. Bırakın insanlar konuşsun, hiç sustuklarını gördünüz mü?

İlginizi Çekebilir: Arcane: League of Legends

Başarı Hikâyesi
Moda Efsanesi: Coco Chanel
Genel
Nedensellik Yanılgısı
Genel
Avatar Serileri: Yaratıcı Dünyaya Bakış
  • Mükemmel bir yorum, mükemmel bir yazı olmuş. Ellerine sağlık. Çok beğendim. 👏🏻👏🏻


  • Eminim herkeste olduğu gibi bu yazıda ben de kendimi buldum. Okumak ve üzerine düşünmek çok keyifliydi. Elinize sağlık.