Merhaba sevgili KalemlİK okurları bugün ele aldığımız konu “Machu Pichu’nun Gizemleri: İnka Uygarlığının Kayıp Şehri” keyifli okumalar dileriz!
Pek çok savaş ve istiladan konumu sayesinde kurtulup nasıl olur da günümüzde pek çok insanın ilgi odağı ve seyahat listesinde ilk sırada olmayı başarıyor? Nereden mi söz ediyoruz elbette ki Machu Picchu…
Pek çok efsaneyi de günümüze kadar beraberinde getirmiş bu yer, dağlar arasında hiç fark edilmeden yıllar boyu halkının rahat içinde yaşamasını sağlamıştır. Peru’nun Cusco kentinde ortalama 80km mesafede, 2.4 km uzunluğundaki Urubamba vadisinde kurulmuş olan Machu Picchu saklı kenti, 15.yy’da İnkalı kral Pachacutec Yupangui’nin isteği üzerine yapılmıştır. Dünyanın yedi harikasından biri olarak da ilan edilen Machu Picchu Antik Kenti, Güney Amerika’nın en kıymetli yapılarından olup, her sene sayısız misafire ev sahipliği yapıyor. İnka Uygarlığı’nın göz alıcı özelliklerini misafirlerine sunan bu efsanevi yapı, tüm insanların muhakkak bir defa gitmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Machu Picchu Ne Zaman İnşa Edildi?
1100 ve 1500’lü yıllarda And Dağları’nın eteklerinde büyük bir uygarlık olarak hayatlarını idame ettiren İnka Medeniyeti Güney Amerika’nın en kıymetli yerlilerinden olarak bilinir. Oldukça gelişmiş mimari yapılar inşa eden bu halkın en göz alıcı yapısı Machu Picchu Antik Kentidir. 1400’lü yıllarda yapılmış olan Machu Picchu Antik Kenti, İnka Kralı Pachacutec’in emri ile inşa edilmiş ve Machu Picchu ismi verilen dağın tepesinde bulutların içine yapılmış. Ayrıca kentin yapımının 90 senede bitirildiği biliniyor. Efsanevi bir görüntüsü bulunan Machu Picchu Antik Kenti, muhteşem görüntüsü ve olağanüstü mimari yapıları misafirlerini adeta büyülüyor. 16. yy.’da İspanyol askerler Peru’yu ele geçirmek için buraya geldiği zaman Machu Picchu’yu bulamamış ve kentten geriye kalan yapılar yıllar sonra1911 senesinde bulunuyor.
Machu Picchu Özellikleri
Bu tarzda harika bir mühendislik yeteneğinin ne amaç uğruna ve ne şekilde yapıldığına dair çalışmalar devam etse de halen daha net bir sonuç alınamamıştır. İnka halkının muhteşem işçiliğini sergileyen bu kent, uzun yıllardır zelzelelere ve pek çok afete karşı yıkılmamayı başarmış, şehirdeki 3000 basamak merdiven sistemi günümüzde halen olduğu gibi durmaktadır. Şehrin duvarlarında kullanılan taşların ağırlığı 100 tonu aşmasının yanı sıra hiçbir harç malzemesi kullanılmamıştır. Böylesi bir durum İnka Halkı’nın matematik ve mühendislik açısından çağının çok ötesinde olduğunu göstermektedir. Sayısız merdiven sistemiyle her biri diğerine kilitlenmiş olan taşların, o zamanlarda vadiden raylı halat ile alana getirildiği düşünülmektedir.
Aynı zamanda Machu Picchu Saklı Kenti, 2007 senesinin Temmuz ayında Dünya’nın Yedi Harikasından biri olma özelliğini taşıyor ve bu efsanevi güzel yapı 3 kutsal zirveden biri olarak da bilinmektedir. İspanyolların işgalinden kurtulan kent, yapımının hemen sonrasında farklı bir tehlike ile karşı karşıya gelmiş ve meydana gelen salgın hastalık sebebiyle kent halkının büyük kısmı hayatını kaybetmiş, geriye kalan kısmı da kenti terk etmiştir. Machu Picchu ortalama 300 sene süresinde yani 1911 senesinde Hiram Bingham’ın buluşuna dek, “Kayıp Şehir” olarak adlandırılmıştır. Ardından Yale Üniversitesi’nde profesör olarak görevde olan Hiram Bingham, Peru Andları’nın ulaşması imkansız şeklinde anlatılan ve asla beklenilmeyen bir kısmında bu kenti bularak, hemen kazıya başlamıştır. Böylelikle yerliler, antik kenti Hiram Bingham’dan 10 sene evvel keşfettiklerini ve henüz dünyaya açıklamadıklarını söylemiştir. İşin aslı Machu Picchu ile ilgili, bunun beraberinde daha pek çok ilginç detay vardır.
İlginizi çekebilir: Hayallerin Yatırımı Asteroid Psyche
Yorumlar