Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Hepimizin aşina olduğu platform Netflix’te geçtiğimiz günlerde çok ses getiren yeni bir Türk yapımı izleyicilerle buluştu: Pera Palas’ta Gece Yarısı. İzleyenlerin çok beğendiği, listelere hızlıca eklenen bir dizi olmasının getirisi olarak pek çok eleştiriyle gündeme geldi. Yayınlanmasıyla Netflix Türkiye’de ilk 10 listesinde girmesi bir oldu. Aynı zamanda global listede de bir hafta dolmadan yerini aldı. Gerek senaryosu gerek oyunculukları gerekse sinematografisiyle herkesi ekrana bağlayan yapım, geçtiğimiz aylarda çıkan “Kulüp” dizisiyle birlikte Türk dizi sektörünün ne kadar geliştiğini gözler önüne seriyor. Bu yazımızda da sizlere artı ve eksi yönleriyle dizi hakkında konuşacağız. Hepinize keyifli okumalar!
Dizi; mistik anahtarlarla yapılan zaman yolculukları, garip ve gizemli kayboluş hikâyeleri, karakterlerin birbiriyle olan anlaşılması güç bağlantıları ile bir anda popüler oldu. Tarihi olaylarla bağlantılı fantastik bir kurguyla izleyenlerden geçer not alan yapımda Hazal Kaya, oldukça meraklı bir gazeteci olan Esra’yı canlandırıyor. Pera Palas Otel’in müdür olarak Tansu Biçer ve İngilizlerin dostu, zengin bir serseri rolünde de Selahattin Paşalı yer alıyor. Sahnelerin bir kısmı Pera Palas’ta çekilirken dizinin büyük bir bölümü hazırlanan platoda çekiliyor. Mekân, dekor gibi unsurların başarılı bir şekilde tarihsel dokuyla buluştuğunu izlerken belirgin bir şekilde gözlemleyebilirsiniz. Dizi 8 bölümden oluşuyor ve her bölüm yaklaşık 40 dk sürüyor. Ayrıca dizi, Charles King’in aynı adlı romanının bir uyarlaması.
Dizi, Esra adında çok meraklı bir gazetecinin Pera Palas Oteli’nin 130. yılına özel bir yazı yazmak için otele gitmesiyle başlıyor. Otel müdürü Ahmet Bey’den otel hakkında hikâyeler dinlerken büyülenen karakterimiz geceyi otelde geçirmeye karar veriyor. Gece odasında bulduğu anahtarın büyük hayranı olduğu Agatha Christie’nin bir dönem konakladığı odanın anahtarı olduğunu öğrenince 411 numaralı odaya gidiyor ve kendini hiç beklenmedik bir şekilde 1919’da buluyor. Hikâye tam da bu noktada başlıyor. Otel müdürü Ahmet ve Esra zaman yolculukları sırasında bazı aksiliklerle karşılaşıyorlar ve kendilerini Mustafa Kemal için planlanan bir suikastı engellemeye çalışırken buluyorlar. Bazı sahnelerin gelecek sezonlar için yarım bırakılmasının, en az Esra kadar meraklı olan izleyiciler için üzücü olduğunu söylemeliyim.
Bir Türk dizisi olarak Pera Palas’ta Gece Yarısı’nın fantastik türde bir yapımdan beklentilerin çok üzerinde bir dizi olduğunu söylemeliyim. Hala izlemeyenleriniz varsa gidip hemen izlemenizi tavsiye ediyorum. İkinci sezon için henüz yapım şirketinden bir dönüş gelmemiş olsa da hepimiz merakla beklemede olacağız gibi görünüyor.
İlginizi Çekebilir: Milli Eskrimci Fatma Zehra Köse Röportajı
Yorumlar